Reviews

American Dust. Prima che il vento si porti via tutto by Richard Brautigan

pharmdad2007's review against another edition

Go to review page

3.0

Brautigan gets a little repetitive and monotonous after one or two books. The surrealism just kind of washed over me.

silviaamaturo's review against another edition

Go to review page

4.0

Inutile dire che l’America è cambiata da quei giorni del 1948. Se oggi vi capitasse di vedere un dodicenne con un fucile sottobraccio di fronte a una stazione di servizio, probabilmente chiamereste la Guardia Nazionale e fareste anche bene. Attorno al ragazzino trovereste un mucchio di cadaveri.

Una storia frammentata, fatta di piccoli spezzoni, come se fossero diapositive che corrono sul rullo e quasi quasi riesci a sentire il rumore meccanico tra una e l'altra, come il ritornello che scandisce il susseguirsi delle immagini: "Prima che il vento si porti via questa polvere… polvere americana"
Una storia breve, semplice e complessa contemporaneamente, dove ogni scena è assolutamente fondamentale per quella successiva, per costruire l'immagine di questo ragazzino e dell'America a cavallo della guerra, eppure potrebbe essere un racconto a sé.
Una storia triste e comica nello stesso tempo, malinconica e affettuosa. Ma anche uno sguardo disilluso sul sogno americano.

grayson_taylor's review against another edition

Go to review page

1.0

1 star because 0 isn’t possible

koki_siringo's review against another edition

Go to review page

dark emotional funny lighthearted reflective sad fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? Yes
  • Loveable characters? Yes

4.0

turnipforthebooks's review against another edition

Go to review page

reflective sad slow-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? Yes
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? Yes

4.0

daniellealexisdavis's review against another edition

Go to review page

5.0

one of my favorite books of all time!

metamorfinia's review against another edition

Go to review page

dark funny mysterious sad tense medium-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? No

5.0

fridapalmars's review against another edition

Go to review page

emotional reflective sad slow-paced

5.0

ikovski's review against another edition

Go to review page

4.0


beat vuruşlu, şahane bir tarza sahip bu kitap. sonra bahsedeceğim :(


bahsetmeye geldim.

kitap ve yazar hakkında bir şey okumadım, öyle büyük konuşamam. yalnızca tam beat'ın ilk atışlarında büyüyen bir ergenin, çocukluk ve ergenlik dönemindeki bir takım travmalara tanıklık ediyoruz. yazarın hayatına eşlik eden vietnam'ı vesaire düşünce, bu kitabı yazıp intihar edişine şaşmamak gerek.

kitapla uzak akraba olan bir şeyden bahsetmek istiyorum, yukarıdan hareketle. beat edebiyatı (ve kardeşleri) hep uyuşturucu, seks, suç, şiddet gibi "kötücül(!)" şeylerle anılmıştır, çok azı, ben ve bir kaç antik dışında bunu normal karşılayan yok. çünkü beat kendi devinimi, anlığını ve süreksiz sürekliliğini "dramatize" edebilir en fazla. o yüzden hep siktir yemiştir gibime geliyor. halbuki, biz antiklerin dediğini hatırlatmak isterim, WWII'deki çocuk-ergen-genç-yaşlı olan insanlar, intihar etmeyecekseniz çok bir seçeneğiniz yok; çünkü anlatılan gibi bir hayattan başka seçenek yok zaten. son zamanlarda aşırı nedenselci oldum sanırım ondan bu iddiam çünkü süperim.

bu da beni şuna getiriyor; kitap biraz o puslu ışık gibi olmuş. ben hem dönem amerikasına, hem dönem dünyasına hem de bireydeki izlerine birebir 'tanıdıklık' kazandırdığını düşünüyorum ve bunu sadece -bence- protagonist ile yapmıyor; sadece anlatıcının annesinin 'gaz' korkusu bile yeterli, hatta anlatıcıda bir sorun olduğunu sezen öğretmenin anlatıcı-yani bizim oğlanla konuşurken, kendinin sinir krizi geçirmesi gibi. yani çoğunun müsebbibi de savaştır. ki doğrudan ya da dolaylı sürekli bir "umursamama" vurgusu var.

inanılmaz güzel bir roman. bir kere o giriş, ah o giriş.

"Toprağın sadece birkaç kısa gün içinde bir mezar daha olmayı beklediğini o öğleden sonra bilmiyordum."

sohbet havasında, anlatıcı, çocukluğunu anlatırken çocuk, bazen de yetişkin halinde, aslında 44 yaşında bir yazar. canı hamburger yerine kurşun çektiği için mevzuyla başlıyoruz, peşinden de göle eşyalarıyla balık tutmaya gelen şişman bir çift. sooora biz 'çocukken çocuk ölülerinin ona garip geldiği' anlatıcının çocukluğu zamanından başlıyoruz. ama biz asla ne bu hamburger yerine kurşun meselesine, ne de göle eşya ile balık tutmaya gelen çifte gelebiliyoruz. daha doğrusu ufak ufak geliyoruz. gelirken de yolda sürekli bu iki konuya uğruyoruz. yani azar azar kader bize ne yazar. ve ben buna bayıldım. öyle yerinde bir tadı var ki. ne insanı bıktırıyor ne de aşırı merak uyandırıp anlatı tadından çıkarıyor.

anlatım içinde okuyorsunuz tespitleri, bazı kitap böler anlatır, bazısı alt metin verir; bu doğrudan, kendi içinde lafı uzatmadan, süslemeden, dolandırmadan söylüyor; bu yüzden de birer "fact"e dönüşüyor.

"...ve içinde hala biraz anlam, hatta kendi hayatım için kısmi bir cevap aradığımdan ve ben ölüme yaklaştıkça yaklaşırken cevap uzaklaştıkça uzaklaştığından daha da zorlaşan bir hikaye anlatmaya çalışırken, buraya yazdıklarım dışında onlardan geriye bir şey kalmayacaktı."

okuyun ulan sevdim işte oturup sosyal bilimler kasıcam şimdi biraz daha yazarsam
xoxoxo
iko



oliii_24's review against another edition

Go to review page

dark emotional funny reflective sad medium-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? Yes
  • Diverse cast of characters? It's complicated
  • Flaws of characters a main focus? Yes

5.0