Kitap, totoliter, diktatoryal bir rejimin distopik sonuçlarını anlatıyor. Orwell kitapta, politika, toplum, insan hakkında da acımasız gözlemlerde bulunuyor. Gerçekçi bir tarzda yazılmış. Bununla birlikte Orwell'in, Partinin aldığı kararlarlarda Partinin motivasyonunu hakkındaki yaptığı açıklamaları yetersiz geldi. Kendi yarattığı evrende komplo teorisi üretiyormuş hissi verdi. Bu tarz durumların kitabın gerçekçi yapısına zarar verdiğini düşünüyorum. Zaman zaman biraz yavaş ilerlediğini hissetirse de genel olarak akıcıydı. Kitabın sonundaki işkence sahneleri fazla detaylı betimlenmişti. Beni biraz rahatsız etti.
Karl Popper'in farklı zamanlarda yaptığı bazı konuşma ve bildirilerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir kitap. Yapısı gereği kitapta pek çok konudan, nispeten yüzeysel olarak behsediliyor. Bazı görüşler kitabın farklı kısımlarında tekrar ediyor. Karl Popper'in rasyonalizm ve bilimsellik-bilimsel bilgi anlayışı, konuya farklı bir açıdan bakmamı sağladı. Entelektüel tevazu hakkında söylediklerini oldukça etkileyici buldum. Etikten daha uzun bahsetmesini isterdim. Çeviriyle ilgili olarak, kitabın aslından kontrol etmedim ama bazı kelimelerin özellikle "die welt" olduğunu düşündüğüm bir kelimenin tekrar eden şekilde cümlenin bağlamına göre "evren" olarak çevrilmesi gerekirken "dünya" olarak çevrilmiş olsuğunu düşünüyorum. Bunun gibi birkaç cümle arka arkaya denk gelince kitabı okurken, kitabın çevirisinden şüphe duymaya başladım bu da benim için okuma kalitesini biraz düşürdü.
Çok tarih okuyan biri değilim, ona rağmen yazılanlar gayet açık ve anlaşılır yazıldığı için olayları takip etmekte zorlanmadım. Olaylara oldukça nesnel bakılmış, anlatılanlar güçlü kaynaklarla desteklenmiş. Önceki araştırmalardan farkını, diğerlerinin değinmediği Osmanlı belgelerine dayandırmasına rağmen aklımda kaldığı kadarıyla bir iki belge dışında Osmanlı belgelerinden iddia edildiği kadar yararlanmıyor.
Okyanuslardan evrenin derinliklerine kadar olan gözlemlerimizi, merak uyandırıcı bir biçimde aktarıyor. Bazı bölümler gereksiz yere biraz uzatıldığı için, ilgimi korumakta zorlansam da, kitap her bölümde öncekinden farklı bir konuyu ele almasıyla ilgimi tekrar kazanmayı başardı. Carl Sagan kitapta yalnızca evreni şu anda nasıl algıladığımıza değil, aynı zamanda tarih boyunca nasıl anlamlandırdığımıza da değiniyor. Aslında en çok beğendiğim kısımlar da bu kısımlardı. Tarihte, pek çok medeniyetin, ne kadar gelişmiş olduklarından bağımsız olarak, gökyüzüyle bu kadar haşır neşir olmasını, yıldızların, gezegenlerin, takım yıldızlarının konumlarını nasıl neredeyse kusursuz şekilde hesapladıklarını, belki daha da önemlisi bunu neden yaptıklarını düşünmek heyecan vericiydi.